3.10.2015

Sehpa yenileme / Coffee table makeover


Merhabalar. Bugün salonumdaki orta sehpa ve tv ünitesi olarak kullandığım alçak kitaplığın dönüşüm hikayesi var. Evet evet, hani şu evden görsellerde bir simsiyah bir eskitme beyaz olarak arz-ı endam eden parçalar ta kendileridir efendim. Geçen baharda, içim yine enerji doluyken bütün kış bitirilmeyi bekleyen sehpamı hamileliğimin son zamanlarına denk gelerek büyük bir azimle 2 günde bitirdim :)) 


Zamanında özel olarak mobilyacıya yaptırdığım siyah mdf sehpayı neye dönüştüreceğimin kararını tam verememiştim. Sadece biraz daha doğal görümümlü bir şey olsun istiyordum. İlk aşamada tornavida yardımıyla çizerek üst yüzeyi 5 parçaya böldüm. (Ayrı palet ahşaplar eklemedim) Diğer boyadığım parçalardan farklı olarak astar boyadan sonra yağlı sarımsı açık kahve bir boya kullandım. Dediğim gibi ilham ve istek gelene kadar da aylarca böyle kaldı. Sizin hiç sarı sehpanız oldu mu? :)) 








Sonrasında su bazlı boyaya geçtim. Her zamanki ölçümde chalk paint hazırladım. Koyu kahve,kuruduktan sonra mumlama ve ardından beyaz boya uyguladım. İçimden beyaz geldi. Üst yüzeye beyaz boyayı aşama aşama uyguladım. Dikine ayırdığım her bir parçaya boya attıktan sonra kurumadan budak aparatıyla doğal ağaç hareleri oluşturdum. Kuruduktan sonra ise zımparalayarak eskittim.
Daha sonra aynı işlemi konsol için de uyguladım.



Her zaman etrafta dolanan Mira'yı da unutmayalım. İşimi zorlaştırdığı yetmezmiş gibi bir de boyalı kulağıyla poz veriyor ;)





Daha sonra ayaklardaki fazlalığı kesip tekerlek taktık. Bu tekerlek işi istediğim tarzı yakalama dışında işlevsel olarak da çok işime yaradı. Zaten hantal büyükçe bir sehpa. Alt rafını da dergi, kutu vs ile doldurunca iyice ağırlaşıyor. Şimdi bir şeyler atıştırırken, temizlik yaparken, Arsel emeklerken hoop çekiveriyoruz. Ön gizli çekmecesine taktığımız eski paslanmış kulbu nereden bulduğumu sorarsanız da cevabım çok uzaklarda aramayın olacaktır. :)) Kendisi eski sandığın gözükmeyen iç tarafında kalan taşıma kulbu. Her bir parçanın ucuna da 2'şer siyah vida taktık.
Hasır ip kapladığım mumluklara yazı yazma ve çekmece olarak kullandığım sepetlere stencil uygulamam da hızımı alamadığım için bu döneme tekabül eder. 
Ve sonuç...




Ardından yaz geldi... Oohh içim açıldı, etraf aydınlandı, yaz evi gibi oldu dedim. Bu kış da yağan karın ardından bir dağ evindeymiş gibi hissettirdi. Gözüm şömineyi aradı. Anlayacağınız sonuçtan gayet memnunum yani. :))













17 yorum:

  1. gerçekten çok hoş olmuş :) ellerinize sağlık :)

    YanıtlaSil
  2. Bambaşka ve harika bir şey olmuş.. Ellerine sağlık.. Bende uzun zamandır bizim salondaki sehpa ile kesişiyorum ama şimdilik eşim ben böyle doğal halini seviyorum diye ondan yana oyunu kullanıyor:))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben sizin sehpanın doğal rengini çok beğeniyorum. Ama bazen bir şeyler dürtüyor işte. Nasılsa elinizin değdiği diğerleri gibi kötü olma şansı yok. Yakında yenilenmiş göreceğiz gibime geliyor o sehpayı ;)

      Sil
  3. tesadüfün bu kadarı:) bir arkadaşımın evinde buna benzer bir sehpası varmış yenilemek istediği bana sordu ne yapabiliriz diye ve aynı şeyleri düşünmüşüz:) sonuç gerçekten süper olmuş! ellerine sağlık.. büyük parçaları değiştirmek kolay iş değil! tebrik ederim:)
    budaklamalar da çok başarılı!
    bide o miraya bayıldım ben.. bakışını sevsinler..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne güzel bir tesadüf olmuş bu gerçekten de Sebuş! Arkadaşının sehpasında senin de yardımın dokunursa o fotoğrafları bekleriz :)) Boyamaya başlayınca bambaşka bir şeye dönüşür bakarsın ;))

      Sil
  4. Ne güzel bir dönüşüm olmuş ve kesinlikle ayaklar ile daha işlevsel.Kulp desen tam tahmin ettiğim yerden çıktı.Ama favori fotoğrafım kulağı boyalı güzelin olduğu.Sanki ne ver ,ne olmuş der gibi bakıyor ya çok tatlı.Eline emeklerine sağlık.İyi günlerde kullanın.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim. Böyle beğenilince daha bir mutlu oluyor insan :)) Mira da kesinlikle şeytan tüyü var ;))
      Sehpadan rol çaldı bile :))

      Sil
  5. Merakla beklediğim postlardan biriydi buda, budaklama aparatını bende bulana kadar canım çıktı. :) En sonunda Bauhaus'ta bulabilmiştim. Hepsi miss gibi, ferah ferah olmuş! Birde bende doğal görüntüleri çok severim, o budaklarda bundan mütevellit pek hoş gözükür gözüme. :)
    Ayrı ayrı da, bütün bütünde inanılmaz güzel. Daha ne denilebilir ki? Mira'yıda kucaklayasım gelmedi değil. :))

    Sevgiler benden.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet Ersin stoktaki çalışmalardan biriydi...Şu budak aparatını ilk almaya karar verdiğimde inanır mısın ben de çok zorlanmıştım. Halbuki çok yakınımdaymış :)) Bir şeyi almaya karar verdiğinde bulmazsın da sonrasında hep çıkar karşına misali... Mira'yla karşılaşsan sen daha onu kucaklayamadan atlayıverir üzerine kendini sevdirmek için ;))

      Sil
  6. Ellerinize sağlık,harika gözüküyor.Beyaz ahşap görünümünü zaten çok severim,tekerlekler de çok yakışmış.Aynı zamanda imrendim ben de böyle şeyler yapabilir miyim acaba diye ;))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler. Neden olmasın? Denemelisiniz bence ;))

      Sil
  7. Benim şu ana kadarki en yaratıcı projem cam şişe boyamak ;))) umarım bir gün cesaret ederim ben de bu tür işlere girmeye ;))

    YanıtlaSil
  8. Bayıldım ki:) Bu mumlama işini yapmadım ama denemeyi çok istiyorum, böyle eskitme eşyaları çok severim.
    Tekerlek zaten son noktayı koymuş. Çok sevdim kendisini çok:)

    YanıtlaSil
  9. Teşekkürler Tubacım bu içten yorum için :))

    YanıtlaSil
  10. Pat, sehpa, konsol gibi büyük parçaları boyamanın zor olduğunu düşünenler bir de senin bu boyamaları karnın burnunda ve dip bucağa erişeceğim diye eğilip kalkıp şekilden şekle girerek yaptığını görseler ne düşünürlerdi acaba? O zaman da gelip birdenbire beyazlanan mobilyaları gördüğümde helal olsun demiştim, şimdi tekrar diyeyim :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ahaha :)) Evet annemler gibi kızıp aynı şeyleri düşünürler miydi bu durum için dersin?

      Sil